Jessica Evangeline Wei Armistead

~ Maziye Derin Bir Bakış ~

Garip bir zamandı. Bulutlar acı çekiyordu adeta. Titrek tirek gözyaşları yeryüzüne düşüyordu. Etrafta ışıklar saçılıyor ve tekrar her yer karanlığa gömülüyordu. Ağlamaları kim isterdi ki o an bile , o an bile mutluluk olması gerekirken. Yeni doğan bebekler , bulutlar eşliğinde ağlıyorlardı. Onu izleyen annelerinin canice bakışları altında. Bulutların gözyaşları yeryüzünü ıslatıyor , bebeklerin gözyaşları ise annelerini ıslatmıyordu. Bir anlamı yoktu bunun. O kadın o küçük yavrucakları günahkâr olarak görürken , bebekler nasıl ağlamayı keserlerdi ki , bulutlar dünyadaki acıları izleyerek akıttıkları gözyaşları dinmezken.

Kapılar rüzgârın şiddetinden dolayı sesler çıkartıyor , camlar ise çatlayacakmış gibi oluyordu. Kadın hala öfkeliydi. O iki bebeğe bakarken.
Kadına "Bebeklerin isimleri ne olacak ? " diye sormuşlardı. Hiç birşey demeden hala ağlamakta olan iki bebeğin gözlerine bakıp yüzünü buruşturmuştu."İstediğiniz ismi onlara verebilirsiniz" demişti kadın da cevap olarak.

Aniden kapıda iki adam belirmişti. Öfkeli, endişeli,mutlu ve birçok başka ifadeler süzülen bakışları , kadına sabitlenmişti. Kadın onlara bakmıyor hala bebeklerine bakıyordu. Aniden yüzü yumuşadı ve küçük bebeklerinin yanına geldi.Alınlarından öpüp kısa bir süre bebeklerin ışıldayan gözlerine bakmıştı kadın. Onları orada bırakıp , arkasına bile bakmadan o odadan hizmetçiler yardımıyla ayrılmıştı. Adamlar, iki bebeğe isimlerini vermişlerdi. Babalarıydı.

Zamanlamalar mükemmeldi.Minoveiller bu iki küçük bebeği alıp götürmüşlerdi.

~~~~~~~~~~~~

Jessica odada sanki tek başına olmak istercesine pencerenin kenarına yaslanmış,ruhsuzca dışarıyı izliyordu.. Odadaki sesler hafifti ve yakından geliyordu.Oysaki bulunduğu yer kocaman bi boşluktu sanki...İçerideki "Bana kalırsa,ona karşı fazla vahşet uygulandı." diyordu. "Aslında, böyle bir vahşet herkes için fazla!" Sesinden ne kadar etkilendiği belli oluyordu..

Jessica gülümser bi şekilde karşısındakine dönerek "Merak ediyorum da..Acaba Lian mikrobu bizlere bulaşabiliyor mu?" dedi..

Adam tedirgin bir sesle "Vahşet senin hayat seçiminin bir parçası..Bu kadar vahşi olmadan da aynı görevleri yapabilirsin diye umuyordum." dedi.

Jessica kendisini savunurcasına "Ben vahşeti seçmiyorum..Mecbur kaldığımda ona katlanıyorum..Hem aslına bakarsan o kadar da vahşi değilim..Bir düşünsene o öldürdüklerimiz sence bizler kadar mahsum bir amaçla mı yaşıyorlar? Tamam,kabul ediyorum ki çokta mahsum bir amaç değil.Ama sonucunda belirli bir yaşam sebebimiz var..Bizim amacımız vahşeti uygulamak değil,onu ortadan kaldırmaktır..Unutma ki o Dealota'lar Lianların ruhunu sömürüyorlar.. " dedi..Adam hala Jessica'nın ne kadar kötü olduğunu vurgularcasına bakıyordu.

Jessica pencerenin kenarından ayrılarak karşısındakine yaklastı. "Şu anda ne düşündüğünü biliyorum..İlk görevlerimde bende senin gibiydim.Hayatın tercihleri üzerine uzun bir kitap yazabilirdim..Kendi ırkımı kötüleyip vahşiler diyebilirdim..Ama gerçekleri görmelisin..Şu an sana zorunluluk gibi de görünse..Minoveil olmak ve görevli yerine getirmek vahşet değil bir onurdur...Senin içinde böyle olmalı.." diyerek gülümsedi. "Aslında ne olduğunu ve görevini unutma..Sen bir Minoveil,bir avcısın..Görevin Lian'ları korumak ve Deolota'ları avlamaktır..Amacından şaşmadığın sürece sen bi vahşi değilsin..."



~ En Derine İnmiş Köklerden En Küçük Çiçeklere Kadar Aile Ağacı ~

(Uygun bi zamanda bu konuyu halledip,ekleyeceğim ^^' )


~ Sudaki Yansıma ~

Spoiler:

Jessica'nın ilk bakışta dikkatleri çeken,ay gibi parlayan gözleri vardır. Doğduğu zamanki kayan yıldız parıltısı her zaman gözlerine yansır. Yaşının aksine çok küçük bir görünümü vardır.(ki bunu babasına benzemesine vurmaktadır.) Her zaman biraz yaramaz,şirin ve sempatik olan küçük kızlara bnzer.Dışarıdan bakıldığında çok sıcak kanlı,tatlı ve umursamaz bir görüntüsü vardır.Çok yüksek sesle güler.Bu gülüşün kötülüğe haykırılan bir söz olduğunu düşünür.Boyu ne çok uzun ne de çok kısadır fakat Wei'ye göre oldukça kısa,hatta bi cüceyle kıyasla yeterli boyda olması onun boyunu açıklamaktadır.Gözlerini aktive ettiğinde çok tatlı bir gökyüzü mavisine dönüşür. Giyim tarzıyla çok farklı ve dikkat çekicidir.İstediği zaman bulunduğu ortamda herkesin dikkatini çekebilir,istemediği zaman bir ruh kadar görünmez olabilir.

~ Ruhun Aynası ~
Asiliğin nefreti ile olgunlaşmış bir ruh..Sinirlendiğinde karşısına çıkan hiç kimseyi umursamayan,mutluluğunda gözleri sevinçle parıldayan asi bir ruh...Başta bulunduğu aileye karşı büyük bir nefret büyütmüş ve kuralcılıklarına karşı çıkmıştır.Ama zaman geçtikçe bunu kabullenmiş ve ailesiyle gurur duymaya başlamıştır.Çok mükemmelci olmasa da belirli standartlar içinde yaşamayı seven..Kuralcı bir ailede yetişmenin verdiği bir olumsuzlukla çok ruhsuz gibi görünür.Yabancılarla konuşmayı sevmez,kurallar onun için bir yaşam tarzıdır.Emirler neyi gerektiriyorsa ona uymak onun için bir onurdur.Avlanmak konusunda çok katı,cani davranır ve kesin düşücelidir. Ona göre acıncak hiçbirşey yoktur dünyada.Her ne kadar soğuk davransada gerçkten tanıdığı ve değer verdiği insanlara karşı çok büyük bir sevgi besler.Ve onların yanındayken çok sevimli,sürekli gülümseyen ve şakalar yapmaktan hoşlanan birisine dönüşür.Arkadaş seçimlerinde çok seçici olan.Fazla arkadaşı olmamasına rağmen tıpkı bir korucuyu melek gibi arkadaşlarını izleyen ve daima onlara destek olan..Doğduğu günden itibaren onunla birlikte olan ikizi Ophelia'ya ise sonsuz bir sevgi vardır içinde..Ophelia'nın yanında ikizi gibi davranmaya çalışır ama aradaki fark hemen belli olur.O ikizinin aksine daha kuralcı,ciddi,olgun ve donuktur.Varlığının gerekliliği konusunda kendisine kesin bir güven duymakla birlikte eskiden yaşadığı durumları göz önüne alarak daha iyi bir Minoveil olmak için elinden geleni yapan bir bireydir.Hırsının yanında,kalbi,ruhu,yeteneği ve düşünceleriyle birlikte hareket eder. Yağmurlu günleri çok sever..Ona göre yağmur Dünya'daki kötülükler yüzünden ağlayan meleklerdir..O yaşları durdurabilmek amacıyla bütün kalbiyle Dealota'lara karşı bütün varlığıyla savaşmaktır.


~ İlişkiler ~


-x-Ophelia Maribell Rin Armistead
Jessica'nın biricik ikiz kız kardeşi.Hayatında en sevdiği ve en çok değer verdiği kişidir.Doğduğu günden bu yana herzaman Jessica'yla birlikte olan ve ona destek olan birisi olan Ophelia'yı korumak Jessica için bir görev gibi adeta..Ophelia'nın Jessica'nın tam aksine olan hareket ve davranışları onları abla & kardeş durumuna getirmektedir.Birbirini tamamlayan iki insan..Asla ayrılmayan ve ayrılmayacak bir ikili..


-x- Felix Aeris
Açıkcası bu beyefendiyi tam olarak tanımıyordu.Şehirde birkaç kere karşılaşmışlardı ve sadece bu kadarıyla bile karşısındakinden tam bir negatif enerji almıştı.Felix sürekli Jessica'nın gözüne batan birisiydi.Her ne kadar onu tanımasa da Deolata olduğunu biliyordu.Görüntüsünden ve bakıştıkları o 1-2 saniyelik anlarda bile Felix'in içindeki nefret ve hırs Jessica'ya yansımıştı. Taraf farkı olmasa belkide iyi anlaşabilirlerdi.Sonuçta onun ailesi ve tarafı gereği karakteri bu şekilde oluşmuştu belkide.Tıpkı Jessica gibi..